Karanlık Aydınlık
Vietnam ve Filipinler, BrahMos alımlarıyla Güney Çin Denizi'nde savunma güçlendiriyor
ABD’nin 421. Seferi Av Filosu, Japonya’nın Kadena Hava Üssü’ne konuşlandı
MİLGEM projesi nedir?

ABD’nin 421. Seferi Av Filosu, Japonya’nın Kadena Hava Üssü’ne konuşlandı

ABD, Kadena Hava Üssü’ne F-35 filosu göndererek Hint-Pasifik’teki güç gösterimini artırdı. Çin ise karşılığında donanmasını harekete geçirdi

ABD Hava Kuvvetleri’ne bağlı 421. Seferi Av Filosu (EFS), F-35A Lightning II süpersonik sınıfındaki çok rollü muharip uçaklarıyla Japonya’nın Okinawa Adası’ndaki Kadena Hava Üssü’ne konuşlandı. Hill Hava Kuvvetleri Üssü’nden gelen bu birlik, bölgedeki Amerikan hava gücünün sürekliliğini sağlamak amacıyla geçici olarak görevlendirildi.

“Black Widows” (Kara Dul) lakabıyla anılan 421. EFS, ABD Hava Kuvvetleri’nin en köklü ve çok sayıda ödüle sahip filolarından biri olarak biliniyor. Filo, 1943 yılında kurulmuş, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana aktif görev yapmış ve Vietnam ile Körfez Savaşları’nda önemli roller üstlenmiştir. 2019 yılında F-35A Lightning II uçaklarıyla tam operasyonel kapasiteye ulaştı.

421. EFS, daha önce Orta Doğu’da ve Avrupa’da çeşitli görevlerde bulunarak tecrübe kazandıktan sonra, şimdi Kadena Hava Üssü’nde ileri konuşlandırılmış durumda. Bu konuşlanma ayrıca ABD’nin “Agile Combat Employment” (ACE) stratejisi doğrultusunda gerçekleştirilmiş olup, kuvvetlerin hızlı ve esnek şekilde farklı üslerde görev yapabilme kabiliyetini artırmayı hedeflemektedir.Agile Combat Employment (Çevik Muharebe Konuşlandırması), ABD Hava Kuvvetleri’nin kuvvetlerini sabit üslerle sınırlı kalmadan, küçük, dağınık ve esnek üslerden hızlı şekilde harekete geçirebilme stratejisidir. Bu konsept, düşmanın büyük üsleri hedef almasını zorlaştırırken, kuvvetlerin sürpriz ve dayanıklılık kabiliyetini artırmayı amaçlar.

421. EFS’nin Kadena’daki görevi; ortak tatbikatlara katılım, hava devriye görevleri, reaksiyon kabiliyetinin artırılması ve bölgesel caydırıcılığın sağlanmasını içeriyor. Birlik’in, 18. Kanat ile koordineli şekilde faaliyet göstererek Japonya ile olan savunma iş birliğine katkıda bulunduğu belirtiliyor. Bu kapsamda, gelişmiş sensör sistemleri, ağ merkezli harp kabiliyeti ve düşük görünürlük özellikleri ile F-35A’lar, bölgede tehditlere karşı etkili bir önlem sunuyor.

Kadena Hava Üssü, ABD’nin Hint-Pasifik’teki en büyük ileri harekât üssü olma özelliğini taşıyor. Üssün konumu, Kore Yarımadası, Tayvan Boğazı ve Güney Çin Denizi gibi hassas bölgelere hızlı erişim imkânı sunarak, bölgesel istikrarın sağlanmasında kritik rol oynuyor. ABD yetkilileri, bu tür konuşlandırmaların “serbest ve açık bir Hint-Pasifik” vizyonunun bir parçası olduğunu belirtiyor.

ABD yetkilileri ayrıca, F-35’lerin Kadena’daki varlığının, bölgedeki güvenlik ortamına esneklik ve artan kapasite kazandırdığını, operasyonel hazırlığı desteklediğini ifade etti.

Çin’den ABD’nin hamlesine yanıt: Uçak gemisi grubu göreve başladı

ABD’nin Filipinler’e orta menzilli kara konuşlu füzeler yerleştirmesi ve Kadena’daki hava gücünü artırmasının ardından Çin, bölgede kendi askeri varlığını güçlendirme yönünde adım attı. Çin Halk Kurtuluş Ordusu Donanması’na ait Liaoning uçak gemisi, destroyer ve fırkateynlerden oluşan bir taarruz grubu, Tayvan Boğazı yakınlarında deniz devriyesine başladı.

Fotoğraf: Arşiv

Çin’in uçak gemisi grubu, savaş uçakları ve helikopterlerle entegre olarak hava savunma, deniz hedeflerine saldırı ve çoklu platform koordinasyonu içeren tatbikatlar gerçekleştirdiği bölgeden gelen bilgiler arasında. Çinli yetkililerin, bu operasyonların ülkenin egemenlik haklarını korumak, dış müdahalelere karşı caydırıcılığı artırmak ve bölgesel barışı sağlamak için yapıldığını ifade ettiği kaynaklarda yer aldı.

Çin’in devriyesi sırasında, hava ve deniz kuvvetleri arasında ortak operasyon kabiliyeti test edildi. Ayrıca, Liaoning grubunun operasyonları Tayvan çevresinde artan askeri gerilime doğrudan bir mesaj niteliği taşıyor.

Ayrıca, ABD’nin Filipinler’e yerleştirdiği kara konuşlu Typhon füze sistemleri, özellikle Çin’in askeri uzmanları tarafından stratejik bir tehdit olarak değerlendiriliyor. Bu sistemlerin, kara hedeflerine karşı yüksek hassasiyetli saldırı kapasitesi, Çin’in Güney Çin Denizi’ndeki çıkarlarını doğrudan tehdit eden bir unsur olarak görülüyor.

Bu gelişmeler, ABD ve Çin arasında Hint-Pasifik bölgesinde artan stratejik rekabetin yeni bir evreye girdiğini ve iki güç arasındaki gerginliğin askeri boyutta tırmanma potansiyeli taşıdığını gösteriyor. Her iki tarafın da bölgede askeri yığınak yapması, Tayvan Boğazı ve Güney Çin Denizi’nde olası kriz senaryolarını yeniden gündeme getiriyor.

Kaynak: Army Recognition, Kadena Air Base

Yorum yaz Yorum yaz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Önceki Haber

Vietnam ve Filipinler, BrahMos alımlarıyla Güney Çin Denizi'nde savunma güçlendiriyor

Sonraki Haber

MİLGEM projesi nedir?