ABD, Suriye’ye yönelik Sezar Yasası yaptırımlarını 6 ay askıya aldı
ABD Hazine Bakanlığı, Sezar Sivil Koruma Yasası kapsamındaki Suriye yaptırımlarının 180 günlüğüne kısmen askıya alındığını açıkladı. Karar, ABD Başkanı Donald Trump ile Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara arasında yapılan “yapıcı” görüşmenin hemen ardından geldi.

Suriye iç savaşının başlamasından bu yana, ülke hem askeri çatışmaların hem de uluslararası yaptırımların yıkıcı etkileriyle mücadele ediyor.
2020 yılında yürürlüğe giren Sezar Sivil Koruma Yasası, Suriye hükümetiyle ilişkili kişi ve kurumlara ağır ekonomik kısıtlamalar getirerek Şam üzerindeki uluslararası baskıyı artırmıştı. Ancak son dönemde değişen bölgesel dinamikler, Arap dünyasında başlayan normalleşme süreçleri ve insani krizlerin derinleşmesi, ABD’nin Suriye politikasında kısmi bir yumuşama sinyali doğurdu.
Washington’un yaptırımları altı ay süreyle askıya alma kararı, bu bağlamda hem insani gerekçelerle atılmış bir adım hem de Suriye ile olası diplomatik yeniden angajmanın zeminini hazırlayan bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

ABD yönetimi, Suriye’ye yönelik Sezar Sivil Koruma Yasası (Sezar Yasası) kapsamındaki yaptırımları altı ay süreyle kısmen askıya aldı. ABD Hazine Bakanlığından yapılan açıklamada, kararın 10 Kasım 2025 itibarıyla yürürlüğe girdiği ve 180 gün boyunca geçerli olacağı bildirildi.
Bakanlığın yazılı açıklamasında, “Dışişleri Bakanı, 10 Kasım günü Suriye’ye yönelik yaptırımların hafifletilmesine devam etme taahhüdümüzü belirtmek amacıyla Sezar Yasası yaptırımlarının uygulanmasını 180 gün süreyle kısmen askıya aldı.” ifadelerine yer verildi.

Bu karar, ABD’nin Suriye’ye yönelik yaptırımlarında 23 Mayıs’ta alınan geçici askıya alma kararının yerini aldı. Yeni düzenlemeyle birlikte, özellikle insani yardım, sağlık hizmetleri, gıda tedariki ve yeniden inşa faaliyetlerine destek sağlayacak ticari işlemler yaptırımların dışında tutuldu.
Bununla birlikte, açıklamada Rusya ve İran’la bağlantılı işlemlerin, bu ülkelerden veya bu ülkeler aracılığıyla sağlanan mal, teknoloji, yazılım, fon, finansman ya da hizmet transferlerinin muafiyet kapsamında yer almadığı vurgulandı.

ABD Hazine Bakanlığı yetkilileri, bu adımın “Suriye halkının temel ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik bir jest” olduğunu belirtti. Yetkililer, Washington’un “Suriye’nin yeniden inşasında sorumlu bir şekilde uluslararası toplumla çalışmaya hazır” olduğunu ifade etti.
Yapıcı görüşme dönüm noktası oldu
Karar, ABD Başkanı Donald Trump ile Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara arasında Beyaz Saray’da yapılan 1,5 saatlik görüşmenin hemen ardından açıklandı.
Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani, görüşmeyi “yapıcı” olarak nitelendirdi. Şeybani, ABD merkezli X sosyal medya platformunda yaptığı paylaşımda, “Toplantıda Suriye meselesi tüm yönleriyle ele alındı. Suriye’nin birliğinin desteklenmesi, yeniden inşası ve gelecekteki kalkınmasının önündeki engellerin kaldırılması vurgulandı. Suriye halkı her zaman daha iyi bir geleceği hak ediyor.” ifadelerini kullandı.
Şara ve Trump görüşmesinin, aylar süren yoğun diplomatik hazırlıkların ardından gerçekleştirildiği belirtiliyor. Görüşmede, iki ülke arasında özellikle insani yardım, terörle mücadele ve savaş sonrası yeniden inşa sürecine dair iş birliği alanlarının değerlendirildiği öğrenildi.
Sezar Yasası ve etkileri
Sezar Sivil Koruma Yasası, 2020 yılında yürürlüğe girmiş ve Suriye hükümeti ile bağlantılı kişi ve kurumlara yönelik geniş kapsamlı yaptırımlar getirmişti. Yasa, özellikle Suriye’nin yeniden inşasını finanse eden yabancı yatırımcıların cezalandırılmasını hedefliyordu.
Yasanın yürürlüğe girmesi, Şam yönetimini ekonomik olarak ciddi biçimde zorlamış, ülke ekonomisinde yüksek enflasyon, enerji krizi ve temel gıda yetersizliği gibi sorunlara yol açmıştı. Uluslararası yardım kuruluşları ise, Sezar Yasası’nın insani yardımları dolaylı olarak sekteye uğrattığını savunmuştu.

Bu nedenle, ABD’nin son kararı Suriye’deki sivil nüfus üzerindeki ekonomik baskıyı azaltmaya yönelik bir adım olarak görülüyor. Aynı zamanda bu adım, Washington ile Şam arasındaki diplomatik ilişkilerde yumuşama sinyali olarak da değerlendiriliyor.
Bölgesel yansımalar
Analistler, ABD’nin yaptırımları kısmen askıya alma kararını, Ortadoğu’da değişen diplomatik dengeler ve yeni güvenlik yaklaşımlarıyla ilişkilendiriyor. Özellikle, Suriye’nin Arap Birliği’ne yeniden kabul edilmesi ve bölgesel normalleşme sürecinin hızlanması, Washington’un politikalarını yeniden gözden geçirmesine neden oldu.

Uzmanlar, ABD’nin bu hamleyle Rusya ve İran’ın Suriye üzerindeki ekonomik etkisini sınırlamayı, aynı zamanda Şam yönetimini Batı ile kontrollü bir diyaloğa teşvik etmeyi amaçladığını belirtiyor.
Suriye Ekonomisi için umut ışığı
Suriye hükümeti kaynakları, kararın açıklanmasının ardından yaptıkları değerlendirmelerde, yaptırımların askıya alınmasının ülke ekonomisi için “önemli bir nefes alma fırsatı” oluşturduğunu dile getirdi. Özellikle sağlık, enerji ve altyapı alanlarındaki tedarik zincirlerinin kısmen açılmasıyla birlikte Suriye’nin yeniden inşa sürecinde somut ilerlemelerin kaydedilebileceği ifade ediliyor.
ABD’nin bu adımının, uluslararası finans kuruluşlarının Suriye’ye yönelik fon akışını yeniden değerlendirmesinin de önünü açabileceği belirtiliyor.
Henüz yorum yapılmamış.














