Karanlık Aydınlık

ABD-Husi çatışması durdu, İsrail ile Husi gerginliği ise tırmanıyor

ABD Husilere yönelik saldırıları durdurma kararı aldı. İsrail ise Ben Gurion’a yönelik füze saldırısının ardından Yemen’e hava harekâtı başlattı.

ABD Başkanı Donald Trump, Kanada Başbakanı Mark Carney ile Beyaz Saray’da gerçekleştirdiği görüşme sonrası Yemen’deki İran destekli Husi güçlerine yönelik önemli bir politika değişikliğini duyurdu. Bu beklenmedik gelişme İsrail tarafından da tepki görürken, Husilerin ABD donanmasına yönelik saldırılarının arttığı ve ABD’nin savaş gemisinden “kazara” düşerek uçak kaybettiği döneme denk geldi.

Trump, “Husiler artık savaşmak istemediklerini açıkladılar. Biz de buna saygı duyacağız ve onları bombalamayı durduracağız. Teslim oldular, artık gemileri havaya uçurmayacaklarını söylüyorlar.” ifadelerini kullandı.

Trump’ın bu açıklaması, ABD’nin uzun süredir yürüttüğü hava operasyonlarının sona ereceği ve bölgedeki askeri gerilimin azaltılacağı yönünde bir mesaj olarak değerlendirildi. Özellikle Kızıldeniz’de uluslararası gemilere yönelik artan tehditlerin ardından ABD’nin bölgedeki donanma varlığı daha da güçlendirilmişti. Bu kararla birlikte, askeri faaliyetlerde önemli bir değişiklik yaşanması bekleniyor. Ancak İsrail ve Husiler arasındaki gerilim devam ediyor. Husiler daha önce de İsrail Gazze’deki şiddete son vermedikçe saldırılara devam edeceklerini dile getirmişti.

İsrail’den diplomatik ve askeri tepki

Ancak Washington’un bu kararına Tel Aviv’den sert tepki geldi. İsrail devlet televizyonu KAN’a konuşan üst düzey yetkililer, ABD’nin saldırıları durdurma kararından önce İsrail’e bilgi vermediğini, bu durumun hükümette “şok etkisi” yarattığını belirtti. İsrailli güvenlik yetkilileri, Husilerin İran tarafından desteklenen ve bölgedeki İsrail karşıtı milislerin önemli bir parçası olduğunu hatırlatarak, bu tür bir kararın İsrail’in güvenliği açısından tehdit oluşturabileceğini ifade etti.

İsrail Başbakanı ve Savunma Bakanlığı yetkilileri, ABD’nin kararına rağmen Husilerin bölgesel güvenliği tehdit eden eylemlerini sürdüreceği uyarısında bulundu. Bu uyarıların ardından İsrail ordusu, Husi hedeflerine yönelik kapsamlı bir hava operasyonu başlattı.

Ben Gurion’a saldırı ve ardından gelen misilleme; Sana Havalimanı

İsrail, 4 Mayıs’ta Husiler tarafından gerçekleştirilen balistik füze saldırısında Tel Aviv’deki Ben Gurion Havalimanı’nın hedef alınmasının ardından alarma geçti. Füze saldırısında can kaybı yaşanmadığı bildirildi ancak saldırı, Husilerin menzil ve kapasite bakımından ciddi bir tehdit oluşturduğunu ortaya koydu.

Bu saldırıya yanıt olarak, İsrail ordusu başkent Sana’daki havalimanı, Hudeyde Limanı ve Husilere ait çeşitli askeri tesisleri hedef aldı. İsrail Savunma Bakanlığı, bu operasyonların yalnızca askeri noktaları hedef aldığını vurgularken, sivillere yönelik zarar riskini en aza indirmek için saldırılardan önce bölge halkına uyarılar yapıldığını açıkladı.

Sana Havalimanı İsrail saldırısı

Ancak Havalimanı Müdürü Halid eş-Şayif’ın açıklamalarına göre havalimanında askeri bir faaliyet bulunmuyordu. Havalimanında 500 milyon dolar civarında maddi kayıp olduğunu dile getiren Müdür Halid eş-Şayif “Düşman İsrail, terminal binasındaki yolcu salonlarını ve içindeki tüm ekipmanları kullanamaz hale getirdi, lojistik binasını da yerle bir etti.”  dedi. Aynı zamanda Yemen havayollarına ait 4 yolcu uçağından 3 tanesinin kullanılamaz hale geldiğini ve kalan bir tanenin ise Umman’da olduğunu bildirdi. Sana Havalimanın’daki tüm uçuşlar askıya alındı.

Operasyondan önce uyarı yayınlandı

İsrail Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, saldırılardan önce Yemen’deki sivil halka yönelik “askeri operasyon bölgesinden uzak durun” şeklinde bir bildiri yayınlandığı belirtildi. Bu uyarı, özellikle başkent Sana çevresinde yaşayan sivilleri kapsıyordu. Operasyonun tam kapsamı ve can kaybına ilişkin bilgiler henüz netleşmezken, İsrail’in önümüzdeki günlerde operasyonlarını genişletebileceği belirtiliyor.

ABD’nin geri adım atarak Husilere yönelik saldırılarını durdurması ve İsrail’in buna sert askeri yanıt vermesi, Ortadoğu’da ABD-İsrail iş birliğinin yeni bir sınavdan geçmesine sebep olabilir. Gelişmeler, iki müttefik arasında Husi meselesine bakıştaki farklılıklar başladığını gösteriyor.

Kaynak: AA

Yorum yaz Yorum yaz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Önceki Haber

ABD Donanması’nda üst üste uçak kaybı: Kaza mı saldırı mı?

Sonraki Haber

Pakistan ve Hindistan neden savaşıyor? Keşmir sorunu nedir?