Karanlık Aydınlık

ABD, Estonya’ya HIMARS sayısını iki katına çıkardı

ABD, Estonya’ya göndereceği HIMARS fırlatıcı sayısını 6’dan 12’ye çıkararak Baltık’taki caydırıcılığı güçlendirdi.

Artan Rusya-NATO gerilimi nedeniyle ABD, Estonya’ya göndereceği HIMARS fırlatıcılarını 12’ye çıkarırken, ATACMS ve GMLRS mühimmat stoklarını da önemli ölçüde artırdı. Bu hamle, Baltık bölgesinde caydırıcılığı güçlendirmeyi amaçlıyor.

ABD, Estonya’ya sağlanacak HIMARS paketini sessizce genişletti. Daha önce altı fırlatıcı planlanmışken, yeni düzenlemeyle sayı 12’ye çıkarıldı. Uzun menzilli ATACMS ve GMLRS roket stokları da artırıldı.

Bilindiği gibi HIMARS, orta taktik kamyon şasisine kurulmuş tekerlekli bir fırlatıcı ve tamamen dijital bir ateş kontrol sistemine sahip. GPS ve ataletsel navigasyon sistemleriyle entegre çalışan HIMARS, hızlı konuşlanma ve ateş etme yeteneğiyle öne çıkıyor.

Mürettebat, belirlenen bir noktaya ulaşıp fırlatıcıyı konumlandırıyor, ateş talimatını iletip roketleri ardı ardına ateşliyor ve yeniden konuşlanabiliyor. Bu hızlı hareket kabiliyeti, düşman sensörlerinin ve karşı batarya sistemlerinin tepkisini minimize ediyor.

GMLRS roketleri 70–80 kilometreye kadar hassas etkiler sağlarken, Genişletilmiş Menzilli GMLRS (ER GMLRS) 120 kilometrenin ötesine ulaşabiliyor. Bu roketler, köprü başları, demir yolu kolları ve sınırın ötesindeki cephane depolarını hedefleyerek Estonya’nın sınırlı stratejik derinliğini telafi edecek. Roketler, mühimmat podları içinde taşındığı için sahada depolama ve yeniden yükleme süreçleri kısa sürede ve güvenli bir şekilde oluyor.

ATACMS ise kritik bir katman oluşturuyor. 500 poundluk nüfuz edici savaş başlığıyla yaklaşık 300 kilometre menzile ulaşan ATACMS, komuta merkezlerini, havaalanlarını, uzun menzilli hava savunma sahalarını ve lojistik üsleri hedef alabiliyor. Planlayıcılar, önce ER GMLRS ile hava savunma ve topçu sistemlerini baskıladıktan sonra ATACMS ile pistleri, yakıt depolarını ve demir yolu bağlantılarını vurarak ardışık ateş planları uygulayabiliyor.

Estonya’dan caydırıcılık için adımlar

Tam 12 fırlatıcıdan oluşan filo, gizli konuşlanma noktalarına yerleştirildi ve sahte şişme hedeflerle kamufle edildi. Her fırlatıcı, dakikalar içinde “ateş et ve kaç” döngüsünü uygulayabiliyor. Önceden planlanmış ateş planları, yedek iletişim kanalları ve önceden yerleştirilmiş mühimmatlar operasyonel verimliliği artırıyor.

NATO istihbarat ve gözetleme ağlarıyla entegre çalışan sistem, uydu ve hava kaynaklı bilgilerle hedeflerin doğruluğunu artırıyor ve her roketin operasyonel kazanç sağlayan hedefe yönlendirilmesini sağlıyor.

Genişletilmiş mühimmat stoku, Estonya’nın caydırıcılığını sembolik bir varlıktan, sürdürülebilir ve ciddi bir saldırı kapasitesine dönüştürüyor. ABD standardı sistem seçimi, eğitim, yazılım güncellemeleri ve bakım süreçlerinin NATO ekosistemiyle uyumlu olmasını garanti ediyor.

Rusya’nın Baltık Denizi çevresindeki hava ve deniz faaliyetleri son dönemde daha agresif bir hal alırken, zaman zaman yapılan hava sahası ihlalleri müttefikleri test ediyor. Baltık ülkeleri, NATO’dan döner hava devriyelerinden entegre bir hava ve füze savunma sistemine geçmesini talep ediyor; bu sistemler kara tabanlı ateş desteğiyle agresyonu hızlı ve derin bir şekilde cezalandırabilecek kapasiteye sahip.

ABD’nin Estonya HIMARS paketini genişletmesi, kısa vadeli mühimmat açığını kapatırken, ittifak ön cephe ülkelerinin kriz anında caydırıcı güç sahibi olduğunu açıkça gösteriyor. Bu gelişme, Moskova’nın Batı Askeri Bölgesi planlamasını karmaşıklaştırıyor ve Baltık bölgesinde caydırıcılığı güçlendiriyor.

Kayna: The Baltic Times

Yorum yaz Yorum yaz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Haber

Rus ordusu yeni Terminator zırhlı muharebe destek araçlarını aldı

Sonraki Haber

İsrail ordusu, Sumud Filosuna müdahale ediyor